KASTAMONULULARIN BU KADAR AKILLI OLDUKLARINI BİLMİYORDUM

Kastamonuluların bu kadar akıllı olduklarını bilmiyordum
	Bir evdekiler bir de çok yakın dostlarım bilir. Benim için 1 günlük yani 24 saatlik Türkiye turları çok önemlidir.
Bu işin en önemli yanı Konya’dan Konya gündeminden kopmamış olmamdır. Sizinle de istediğiniz yere gidebilirim ama kısa süreli ve şehirden kopmadan. İşte bu hafta içerisinde de 24 saatliğine Kastamonu’da idim. Kastamonu 17 yıldır görevimin icabı sık sık gittiğim illerden birisi idi. Hele hele bir ara yani tam 10 yıl Kastamonu bölgede ki uğrak noktalarımdandı. Ancak 2002 ‘den bu yana da Kastamonu’ya hiç gitmemiştim. Buraya hep görevim icabı gittiğim için Kastamonu denildiği zaman benim için sadece tek bir isim vardır İzzet Sarı. İzzet Sarı dostum benim gibi ömrünü Kastamonu’ya vermiş ve yapılan bütün güzel tekliflere rağmen Kastamonu’yu terk etmemiş yerel bir gazetecidir. Bu son gidişimde İzzet Sarı elimden tuttu ve beni kalesinden saatine, türbesinden üniversitesine tek kelime ile ilk defa Kastamonu’yu bana gösterdi. Dedim ya bu ile belki 50 defa gitmişimdir ama kışın gitmiş isem bir İzzet Sarı, iki Ilgaz’ın o muhteşem karı, yazın gitmiş isem bir İzzet Sarı iki taş köprünün çamur gibi suyu pisliği dahası içindeki hayvanları hatıramdadır. Kastamonu küçük ama şirin bir Anadolu şehri, Kastamonulu dostlarımıza kalırsa da Kız kulesi ‘de onların sancaklarda onların. Bizim Karamanoğlu Beyliği’ne dahi beyin göçü yapan bir ecdada sahip şehir. Kastamonu’nun siyasi yapısı sosyal durumu dostlarımızın anlattığı kadarı ile Konya ile adeta örtüşüyor. Şehrin sosyal ve siyasi kimliğinde muhafazalık ve milliyetçilik ön plana çıkıyor. Günün doğmasından batmasına kadar Kastamonu’yu gezerken o kadar etkilenmiştim ki akşam yemeğini tarihi bir konakta ünlü Biryan’iyi, bizimki ile uzaktan yakından alakası olmayan etli ekmeğini, Türkiye’nin hiçbir ilinde yetişmeyen ünlü üryani eriğinden yapılmış kompostoyu yerken o ana kadar aklıma hiç gelmeyen bir şey geldi. Dostlarım İzzet Sarı ile genç gazeteci Barış Kılınçkıran’a soruverdim ‘Sizin Belediye Başkanı hangi partiden?’... İkisi de aynı anda ‘MHP’den deyince şaşırdım. Çünkü akşama kadar bu iki dost beni gezdirirken şehirlerini övüp göklere Kastamonu’nun son yıllarda ki inanılmaz gelişimini şehrin sorunlarını bir bir çözmesini kulaklarıma ve gözlerime inanamaz şekilde izlerken Kastamonulunun bu gelişimde sandık kurnazlığını duyunca pes ettim ve sustum. Ama Kastamonuluları bir kez daha yürekten kutluyorum. çıkartırlarken Üniversitelerinin nasıl büyüdüğünü anlatırlarken iki cümlelerinden birisinde de tecrübeli siyasetçi AK Parti’nin kurmaylarından Başeskioğlu’ndan söz ediyorlardı. Bir taraftan da karnımızın doymuş olmasından olsa gerek ‘Vallahi anlamadım. Benim bildiğim siz eskiden bu yana hep sağ iktidarlara destek verirdiniz. Başeskioğlu sizin her şeyiniz. Birbirinize tutkunluğunuzu zaten bu isimden biliyorum. Bakanın bu tutumundan da kendisine hayranım. Ama genel seçimlerde AK partiye yerelde de MHP’ ye mi oy verirsiniz?’ diye sordum. Kastamonu fanatiği iki gazetecinin bundan sonra anlattıkları beni daha da şaşırtmıştı. Çünkü yerelde son dört dönemdir MHP’li Başkanlar kazanıyormuş ve şehri onlar yönetiyormuş. Yemek sonrası Barutçuoğlu alış veriş merkezinin yanında beni kahve içmek için öyle bir mekâna götürdüler ki size yemin ediyorum bizim gocaman Gonya’mızda kahve içilecek böyle bir atmosfer yoktu. Bu mekân beni adeta büyüledi dahası yıllar önce Prag’da kahve içtiğim 100 küsur yıllık bir tarihi mekânın minyatürü olarak beni taa oralara götürüverdi. Ne yalan söyleyeyim bu kısa süreli ama adam gibi Kastamonu seyahatimde şehir her şeyi ile beni büyülemişti. Hele hele 2002 ‘den sonra ki bu kadar hızlı gelişimi tasavvur etmekte zorlanıyordum. Taşkörü’nün bataklık kokudan geçilmeyen yerinde şimdi çimlerle bezenmiş ortasında ki dere sessizce akarken gece bu dere baştan sona kilometrelerce ışıklandırılmış haliyle insanı cezp ediyordu. Ve bu gelişimde de İzzet Sarı ile özdeştirdiğim mütevazı beyefendi sessiz ama çalışkan akıllı Kastamonuluların AK Parti ile MHP’yi sandıkta bir yerde ayırarak bir yerde de birleştirerek şehri el ele kalkınmanın yolunu bulmalarına sır erdiremiyordum. Tabii burada aktaramayacağım ince siyasi ilişkileri kurnazlıkları da işitiyordum. Aklıma hemen Konya’nın Saadet Partili yerel dönemleri ile bu görüşte olmayan Türkiye iktidarının günleri geldi. Tüm Kastamonuluları bu kadar ince siyasi zekâya sahip oldukları için yürekten kutlarken, gazeteci dostlarıma da bana bu fırsatı verdikleri için sonsuz teşekkürler ediyorum. Uğur Özteke/Memleket.com.tr KASTAMONUPOSTASI ALINTIDIR