CİDELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİDELİLER

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DOSTLUK CİDELİLERİN BULUŞMA NOKTASI
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 DEVREKANİDE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ASİCİDELİ
Admin
ASİCİDELİ


Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY

DEVREKANİDE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ Empty
MesajKonu: DEVREKANİDE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ   DEVREKANİDE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ I_icon_minitimeCuma Ara. 18, 2009 12:00 pm

Cebrail KELEŞ
DEVREKÂNİ’DE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ
<table width=560><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2>TÜM FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Mevsimlerden kış. Aylardan aralık.
İlk kar yağmış. Dağlar tepeler bembeyaz.
Kastamonu merkeze geceden yağan kar tutunamamış. Ama soğuğu çoktan yerini sağlamlaştırmış.
Yolumuz Devrekâni.
Yollar sabahın erken saatlerinde buzlanmış ancak şimdilerde iyi. Yine de dikkatli olun diyorlar bizde olur deyip yola çıkıyoruz.
Kastamonu’dan Organize sanayi yokuşuna doğru tırmanıyoruz. İki tarafımız kar. Yol ıslak kaygan.
Oyrakta kar kalınlığı artıyor. Yollara tuz serilmiş. Tuzun ve sıcaklığın etkisi ile karlar yavaş yavaş erimeye başlamış yol orta kısmından açılmaya başlamış bile.
Devrekâni yol ayrımından dönüyoruz.
Un fabrikası, villalar derken şehre giriyoruz.
Belediye önünde kısa bir mola ardından tekrar yola düşüp, Şenlik yoluna dönüyoruz.
Devrekâni ovası ve civardaki köyler kar altında.
Kimi zaman çamlar arasından, kimi zaman açıktan kıvrıla kıvrıla ilerleyen yolda ilerliyoruz. Şenlik Devrekâni’ye yaklaşık 15 km. uzaklıkta oldukça büyük bir Cazibe köyü.
Köy girişinde önce bizi asırlık çamlarla dolu bir koruluk, daha sonra bir kahve, eski ve kapalı bir otobüs yazıhanesi karşılıyor.
Köyde biraz daha ilerleyince Koca bir okul çıkıyor karşımıza.
Mustafa Kaya Yatılı İlköğretim Bölge Okulu.
Kapıda çocuklar sevinçle karşılıyor bizi, Gazeteciler gelmiş gazeteye çıkacağız deyip poz veriyorlar onları kırmayıp fotoğraflıyorum.
Okul müdürümüze bir nezaket ziyaretinde bulunmak için içeri giriyoruz.
Muazzam bir okul.
Etrafta çocuklar cıvıl cıvıl.
Müdürümüz Mehmet KAYA
19 yıllık idarecililik deneyimi ile okula hizmet ediyor.
İşin ilginci o da bu okuldan mezun. O zamanlar küçük bir taş mektepmiş. İlk ve ortaokulu burada okumuş.
Koridorda camekânlı bir vitrin var. Yanından geçerken birden zınk diye duruyorum.
O da nesi. Bir fotoğraf makinesi, lüks lambasına yapıştırılmış vaziyette. O yandan bakıyorum olmuyor, bu yandan bakıyorum olmuyor. Bir türlü anlamlandıramıyorum.
Koridorda yanımdan geçen hocamıza soruyorum
—Nedir Bu hocam?
—Bu Amerikan yardımıyla gelen ve gaz yağı ile çalışan bir projektör, slayt makinesidir diyor.
Dumura uğramış bir şekilde bakakalıyorum.
Hiç çalışmadan bu zamana kadar gelen bu projektörün filmleri bile yepyeni bir şekilde duruyor.
Filmlerden birinin adı Amerikan Demiryolları Fabrikası adını taşıyor.
Bu müthiş bir antika aman gözünüz gibi bakın diyorum.
Müdür beyle yemekhaneye iniyoruz. Küre’nin, İnebolu’nun Devrekâni’ye yakın köylerinden gelen yüzlerce çocuk yemekhanede yemek için sıradalar.
Yemekten sonra Müdür Bey bize okulu gezdiriyor.
Okuldan mezun olup iyi üniversitelere yerleşen öğrencilerini anlatıyor gururla.
Fen laboratuarını gösteriyor. Prof.Dr. Olcay ÇIĞTAY Washington Türk Kadınlar Derneği ve Köy Öğretmenleri ile Haberleşme ve yardımlaşma derneği katkılarıyla yapılmış. Dünya ne kadar da küçük diyesi geliyor insanın.
Akıllı tahtaları olan sınıflarını, müzik odasını, seminer salonunu gösteriyor. Müdür beyle gezerken o çocukların bu ülkenin yarınları olduğunu görüyorum.
Vatan, millet sevgisiyle dopdolu yarınları.
Müdür beye ilgisi ve misafirperverliği için teşekkür edip çıkıyoruz.
Bahçe buzlanmış. Düşmemek için önüme baka baka giderken önümde biri duruyor.
Kısa kızıl saçlı çakır gözlü bir kız çocuğu. Bir kınalı yapıncak.
İlkokul üçe bilemedin en fazla dörde gidiyor olmalı.
Ayağında ucuz bir çizme, sırtında bir kaban. Önlüğün altında bir kot pantolon.
Kim bilir hangi köyden gelmiş. Anasından babasından uzakta.
Önümde durmuş soğuktan üşümüş parmaklarının arasında sıkıca tuttuğu bisküvi paketini uzatıyor.
Anlamsızca bakınca eliyle iyice yukarı uzatıyor.
—Alır mısınız diyor.

Kızıl saçlı çakır gözlü kınalı yapıncağım. Adını bilmiyorum.
Ama o ikram ettiğin bisküvi var ya.
Yüreğime değdi.
Yüreğimi eritti.
O kar, soğuk, buz dolu okul avlusu ısındı bir çiçek bahçesine döndü.
Sizi gördüm ya umudum tazelendi.
Umut karlı dağların ardında değil hemen yanı başımızdaymış onu anladım.
Teşekkürler.

</TD></TR></TABLE>
KASTAMONUPOSTASI

ALINTIDIR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cideliler.yetkinforum.com
 
DEVREKANİDE AÇAN KAR ÇİÇEKLERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CİDELİLER :: KASTAMONUDAN HABERLER-
Buraya geçin: