CİDELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİDELİLER

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DOSTLUK CİDELİLERİN BULUŞMA NOKTASI
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 şaştım.............

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ASİCİDELİ
Admin
ASİCİDELİ


Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY

şaştım............. Empty
MesajKonu: şaştım.............   şaştım............. I_icon_minitimePtsi Ocak 18, 2010 11:37 am

ŞAŞTIM
<TABLE width=560>


<TR>
<td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2>Cebrail Keleş, şaşırttı beni.
Kastamonu Gazetesinde daha önceleri yazıyor muydu, doğadan çektiği ender fotoğraflar yayınlanıyor muydu bilemiyorum. Ben fark edeli bir yıl oldu olmadı. Daha öncelerden yazıları fotoğrafları yayınlanıyordu da ben fark etmedimse o “ayıp” benim.
şaştım............. Batangunes
İş yerimde, oturduğum yerden, iş yerleri önünde sigara içenleri, Yakubağa Külliyesini seyre dalmış hayaller kurarken, arka kapı gıcırdadı. Elinde kalem defter, başında spor şapka, ayağında kes, giyimi siyah ağırlıklı birisi girdi kapıdan içeri. Müşteriye benzetemedim. Elinde “kapı gibi defter” yok, anketçiye de benzemiyordu. Cami yardımı toplayan kişilerden biri hiç değildi. Adımı söyledi, “evet” dedim. Biraz daha toparlandım. İnsana güven veren bir duruşu vardı. Oturdu:
şaştım............. Fikriuzun
“Hocam izin verirseniz sizinle sohbet etmeğe geldim” dedi. Hani, “Körün aradığı bir göz, Allah verdi İki göz” örneği, başladık birbirimize gülerek bakmaya.
“Ben Cebrail Keleş” dedi. Bir şimşek çaktı kafamın içinde. O yağmurlu kara gecede çektiği “şimşek” fotoğrafı gibi.
Kastamonu Gazetesinde, “Gezi notlarını” okur, usta bir fotoğrafçının elinden çıktığı belli olan fotoğraflarına dakikalarca bakardım. Bu gelen, O Cebrail Keleş’ti.
Sohbetin ucunu yine O açtı.
Başladı, “Kurtuluş Yolu Kitabından” paragraflar okumaya. Ezberinden.
Benim, aklıma fikrime gelmeyen, ön plana çıkarmayı düşünmediğim, akıl edemediğim duyguları anlatmaya. İnsan bir kitabı özümseyerek bu kadar okur, bu kadar anlar, bu kadar özümser ve yorumlar.
Şaşırttı beni.
şaştım............. Fikriuzun1
“On beş yıllık öğretmen olduğunuzda, hiç görmediğiniz Abana’ya gittiniz. Deniz kıyısına çadır kurdunuz. Yanınıza yabancılarda geldi, onlar da çadır kurdu. Siz onlara köfte verdiniz, onlar da sizi akşam yemeğine davet ettiler. Eşiniz, tahmin ettiği içkili ortamda bulunmak istemedi. Siz gittiniz. Ayırdıkları iki sandalyeden birisine oturdunuz. Kalkıncaya dek yanınızdaki o sandalye boş kaldı. Çünkü o sandalye eşiniz için ayrılmıştı. Eşinizi sorduklarında; ellerinizin avuç içlerini gökyüzüne kaldırıp boyun büktünüz. ‘Allah kızar’ dediğinizi anladı, size hak verdiler” dedi.
Ee bu kadar olur.
Kitabı didik didik ettiği, kitapta geçen olayları gıdıklayışından, konular hakkında sorular soruşundan anlaşılıyordu.
Şaşırttı beni.
Sohbet tatlıydı. Çok uzun sürdü. Nasrullah Şadırvanı çevresinden, Kaleden, eski, daha doğrusu; daha eski Belediye Bahçesinden, bahçedeki havuzdan, içindeki renkli balıklardan, Bakırcılar çarşısından, Tellal pazarından, Çan Saatinin eski halinden söz ettik.
Fotoğraf merakı depreşmiş olmalı ki, bir iki görüntü almayı önerdi.
Yabancısı değildim o oturakların. Nasrullah Şadırvanı yakınlarındaki oturaklara oturduk, kalktık. Cebrail Keleş, çöktü, kalktı, gezindi, bol bol fotoğraf çekti.
Kimi zamanlar olduğu gibi, gelmişken belediye oturağında yalnız oturan bir adamın yanına oturdum. Başında takke, ayağında kara lastik vardı.
“Amca, nerelisin?” dedim. Kızar gibi oldu, yüzüme baktı, “neyine gerek?” dercesine. Ne kadar kızsa bakışları yumuşaktı.
“Ben Geymeneliyim” dedim.
“Mıkcılardan mı?” dedi.
“Hee” dedim.
Hemen gönül köprüsü kuruldu.
“Ben de, Daday’ın Üyükören Köyündenim. Köylerin kıymeti kalmadı, ektiğin biçtiğin para etmez oldu, hep dağıldı. Çalışamaz olunca oğlum şehre yanına aldı beni.
“Emekli, okuldan emekli.”
-Besleyebiliyor mu seni?
-Mecbur besleyecek.
-Tevellüt?
-1930
-Göl Köy yakın mı size?
- Pek yakın değil.
-Göl Köy’e okumaya giden oldu mu köyünüzden, sen gitmedin mi?
-Nereye gidiyorsun? Göl Köy’e girebilmek için, altmış okka bulgur, kırk okka yağ istediler. Nerde bulgur, nerde yağ?”
Bu, “cin fikir” de şaşırttı beni.
ALINTIDIR
</TD></TR></TABLE>
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cideliler.yetkinforum.com
 
şaştım.............
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CİDELİLER :: KASTAMONUDAN HABERLER-
Buraya geçin: