ASİCİDELİ
Admin
Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY
 |  Konu: KASTAMONU GECELERİ  Çarş. Tem. 09, 2008 6:05 pm | |
| |
<table width=535><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2>YAZININ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
Yaz mevsiminin en sıcak günlerinden biri daha geride kaldı. Gündüz insanı bunaltan güneş çoktan dağların ardında kaybolup gitti. Sadece battığı yerde belli belirsiz bir aydınlık kaldı. Evimden çıkıp şehre doğru yola çıktığımda saat sekizi çoktan geçmişti.
Sanayi kavşağından, Kışla parkına doğru yürürken gözüm kenardaki ağaçlara takıldı. Daha dün gibiydi bu ağaçların dikildiği zamanlar. Ne çabuk büyüdüler.şimdi bulundukları kaba sığmayıp kaldırımı yolu kabartacak kadar kökleri büyümüş gelişmiş. Zaman nede çabuk akıyor.
Yanından yürüdüğüm Karaçomak Deresi bu günlerde çok güzel. Bağı, bahçeleri bilmem ama kenarında gezinenlere sesiyle görüntüsüyle huzur veriyor.
Şehir akşamları capcanlı. sokaklar cıvıl cıvıl. Kışla parkından gelen müziğe Pastanelerden, kafelerden gelen canlı müzik sesleri karışıyor. Migros olarak dilimize yerleşen alışveriş merkezimiz ise ışıltılı görüntüsüyle insanları kendine çekiyor.
Şehri ortadan ikiye ayıran Karaçomak deresinin kenarından, çınar ağaçlarının altından yürürken aslında ne kadar güzel bir şehirde yaşıyoruz ama farkında değiliz diye düşünmeden edemiyorum. Günlük sığ çıkarlar uğruna geleceğimizi karartmayalım. Evet, karşıdan gelen saçlar jöleli elde tesbih yaka bağır açık hem işsiz hem eğitimsiz gençlerimiz yok mu? Var hem de dolu. Ya da babasının arabasını alıp sokaklarda bangır bangır arabesk şarkılarını millete zorla dinletmeyi marifet sayan gençler yok mu olmaz mı bir sürü. Gazeteleri spor sayfasından başlayarak okuyanlar, yazılara değil sadece resimlere bakanlar yok mu elbette var. Onlardan da lazım.
Her şeye rağmen bu şehrin sahibi biziz. Yani sessiz çoğunluk. Yani işinde gücünde, kimseyi rahatsız etmeyen, çalışan, üreten, düşünen, az veya çok okuyan bir çoğunluk.
Ve yolculuğumun sonunda Saat Kulemiz vardı. Çay bahçesinde yer bulmak tatil akşamlarında oldukça zor. Tripotumla kimsenin beğenmediği fotoğraflarımdan birini daha çekmek üzereyken yan masada konuşulanlara istemeden kulak misafiri oldum. Yabancı oldukları anlaşılan aile Saat Kulesi hakkında bilgi sorduğu garsondan doyurucu bir bilgi alamadı. Tam ben lafa karışacakken yan masadaki beylerden biri yalan yanlış bir sürü şey sayıp döktü. Ses çıkarmadım. Benim tavsiyem Saat Kulesinin altına tarihçesini anlatan bir plakanın takılmasıdır.
Kastamonu Kalesinin muhteşem bir görüntüsü vardı. Işıklandırılmış halinin üzerine birde hilal şeklindeki ay da eşlik edince ortaya inanılmaz bir görüntü çıktı. Akşam saat Onbuçuk civarında saat kulesinden aşağı inip Türkiyenin en güzel meydanı seçilen Cumhuriyet meydanına geldim. Etrafta bayanlar,aileler rahatsız edilmeden rahatça dolaşıyorlardı.
Şerife Bacı Heykelini gece fotoğrafladım. Işıklandırması mükemmel olmuş. Ancak burada da bilgi eksikliği göze çarpıyor. Şerife Bacının kim olduğunu anlatan, heykelin yapılma amacını açıklayıcı bilgi yok.
Kastamonu yaz geceleri bir başka güzel oluyor.
Yazın sıcaktan bunaldığınızda gelin Cumhuriyet Meydanına, Şerife Bacıyı seyredin kağnısını sürerken arkada cephanelerin üstünde oturan bebeği ile yaptığı son yolculuğu hatırlayın. Ya da çıkıp Saat Kulesi’nin yanına seyredin Kastamonu’yu püfür püfür esen yelde.Uzak diyorsanız mahallenize en yakın parka gidip oturun bir banka..Bu güzelim şehrin sesini dinleyin..</TD></TR></TABLE> |
| |
|
