ASİCİDELİ
Admin
Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY
 |  Konu: KASTAMONU AYSI ARSUSTUR  Çarş. Ağus. 27, 2008 10:58 am | |
| |
<table width=535><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2>
Geçtiğimiz haftanın Kastamonu gündeminde yine ayı vardı. Ayılar bir köyü bastı, zavallı bir köylünün büyük ve küçük baş hayvanlarını itlaf ettikten sonra, bir kısmını da dağa kaldırdı. Doğal olarak bu haber yerel ve ulusal basında yer aldı. Ormanı ve ormanında ayıları olan her coğrafya da olabilecek nitelikte bir haber.
Ardından ünlü bir gazeteci olan sayın Pulur, bu haberi pulduktan sonra hemen köşesine taşımış. Ardından tahmin edileceği üzere tepkiler. Bende bir kaç yazar arkadaşla birlikte, Kastamonu doğasında geçirdiğim bir hafta sonunu köşeme taşıdım, “bir semboldür ayılarımız” dedim ve sordum; “Küre dağlarının doğal efendisi Ayılar, neden Kastamonu’nun sembolü olmasın?”
Sayın Pulur’un yazısının üzerine geldiğinden midir anlamadım, banada bazı eleştiri elektronik postaları geldi ve internet yorumları yapıldı. Hatta Sayın Pulur’a malzeme ürettiğim falan da söylendi. Şimdi meselenin özünü kaçırmadan biraz anlatalım derdimizi.
Türk Dil Kurumunun İnternet sözlüğü ayı sözcüğünü iki farklı anlam ile açıklıyor.
Birinci anlam; hayvan bilimden olup, memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan olarak yapılıyor. Yani Latincesi URSUS ARCTOS olarak bilinen hayvan türü. Bizimcesi ise BOZAYI.
İkinci anlam ünlem yerine geçiyor ve şöyle açıklanıyor; “Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü.” Yani homo sapienslerin davranış olarak URSUS ARCTOS’a benzetilenine verilen ad oluyormuş.
Kastamonu’da yaşamış ve hala yaşamakta olanlar bilir ki; geçen haftaki habere konu olan URSUS ARCTOS saldırıları hakkında bir çok efsane hikaye anlatılır. Hatta URSUS ARCTOS’ ların düğünden gelin kaçırdıkları dahi söylenir. Bana kalırsa bu kaçırma olayının ikinci türle ilgisi olsa gerek ama neyse, efsane hikayelere su katıp yoğunluğunu fazla bozmayalım.
Gelelim benim “neden, Kastamonu sembolü olmasın?” soruma. Öncelikle belirtmeliyim ki, benim sembol olsun dediğim tür birinci tür, yani latincesi URSUS ARCTOS olanıdır. Yani bizimcesi BOZAYI olanı. Kastamonu ile ilgili olan ayı türü de budur. Nesli gittikçe tükenmekte olan ayılar sadece belli coğrafyalarda bulunuyorsa, pek ala o coğrafyaların sembolü de olabilir.
Diğer tür ayılar ise, orman olsun olmasın Dünya üzerindeki her coğrafyada var olan türdür. Elbette Kastamonuda da vardır. Ama her yerde olanı üzerimize almanın bir manası da doğal olarak yoktur.
Hal böyle iken ayı bahsinin geçtiği her yerde, gerçeği yerine mecazi olanını algılayıp meseleyi üzerimize alıp alınganlık göstermenin anlamı nedir? Aynı DEP DEP meselesinde olduğu gibi, “Ayı çıkabülü” sözüde dostların kendi aralarında takıldıkları bir espridir. Yani amaç zaten birilerinin başka birilerini kızdırmasıdır. Bizler hep aynı tepkiyi verdikçe, amaç yerine ulaşacak ve bu böylece devam edecektir.
Birde şöyle bakın meseleye; bu yazıyı okuyan kaç kişi ormanda yürürken karşısına bir BOZAYI’nın çıkmasını ister. Düşünsenize, Küre Dağlarının o eşsiz tabiatı içinde dolaşırken aniden bir URSUS ARCTOS ile göz göze geldiniz. Eğer sadece Cafer’in beziyle paçayı kurtarabilirseniz sanırım şöyle derdiniz; “Burada bir URSUS ARCTOS olduğunu biliyor olsaydım buraya gelir miydim? Ya da bilseydim dikkat ederdim.” İşte o zaman her yerde “Dikkat Ayı Çıkabilir” uyarılarının ve işaretlerin gerçekten olmasını dileriz.
Sonuçta, Latincesi URSUS ARCTOS olan gerçek ayılar, pekala Kastamonu’nun sembolü olabilir. Diğerinin ise Kastamonu ile alakası olmadığı için alınmanın da anlamı yoktur. Eğer “Ayı Çıkabülü” sözü bir dost ortamında şaka amaçlı söylenmişse, cevap olarak 50 metre aralıkla dikildiği söylenen diğer iki tabela şakasını yapmak yeterlidir.</TD></TR></TABLE> |
| |
|
