CİDELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİDELİLER

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DOSTLUK CİDELİLERİN BULUŞMA NOKTASI
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 3 nolu posta kutusu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ASİCİDELİ
Admin
ASİCİDELİ


Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY

3 nolu  posta kutusu Empty
MesajKonu: 3 nolu posta kutusu   3 nolu  posta kutusu I_icon_minitimeSalı Ekim 07, 2008 6:07 pm

Fahri Özbek
3 nolu posta kutusu
<table width=560><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2>
Yazının fotoğraflı sürümü castamon.com `da



Kasvetli bir sabaha uyanıp sabah kahvaltısının sıcaklığında dışarıda biraz mavi arıyorum. Yok. Hayır diyorum kendime sıcak bir ortamda uyuşukluk edeceğine vur kendini sokaklara.



Hava sıcaklığının ani düşüşü ile merhabalaştığımız kar soğuğu en korunaksız yer olan kulakları jilet gibi kesiyor. Her zaman ilikleri gevşeten güneş olmaz ya hadi bakalım göster kendini diyerek gezmedeyim sokakları.



Osmanlı Sarayı ile Kefeli Yokuşu’nun kesiştiği caddede buluyorum kendimi. Eski Belediye binası olan bu tarihi yapının bahçe kapısı’nı fotoğraflamak üzere ilerleyince birden beni durduran ve ben bunu daha önce niye farkına varmadım sorusuna cevap arattıran şeyi görüyorum. Hep öyle park etmiş arabaların arasında mı kaldığı için mi şimdiye kadar görmedim. 3 Numaralı posta kutusunu.



Eee..! ne var bunda diyeceksiniz.



Şehir içi-Şehir dışı olarak tümleşik posta kutusunun üzerinde artık olmayan bir kurumun Posta Telgraf Telefon İdaresi’nin logosunu gördüğümde 1965’lerin Postanesindeyim.

O zamanlar hizmet çeşitliliği olmadığından mıdır nedir etkileyici bir bina idi PTT binası. Saçağına, sağına, soluna hatta mermerlerinde seksek oynadığım ana girişe yapılan eklentilerle bu kadar tıkış, tıkış değildi. Etkileyici bir kamu binası idi. Ana girişten sola döndüğünüzde koli servisinin bankosu yer alırdı. Bankonun yer aldığı sütunun arkasında koli bölümüne giriş kapısı ve içeride uzun bir oda olurdu. Sabahları ve okul çıkışı benim için bir oyun alanı gibi olan yerde yakın gözlükleri ile gelen-giden kolileri gideceği yerlere göre tasnif eden dedem çalışırdı. Çocukluk haşarılığı ile çizgiyi aşmışsam dedem yakın gözlüklerinin üzerinden bakarak tınısında insanı sıcacık saran bir “Fahriiiii!” dediğinde yelkenler mayna olur biraz daha uslu olurdum.



Okuması yazması olmayan; gurbetteki yakınına yada askerdeki çocuğuna koli göndermek isteyen olursa koli kuponunu doldurmak benim işimdi. D.M.O damgalı “sabit kalem”le ancak kuponlar için yazmamıza izin verirdi dedem. Bir de açılan posta kolisinin mühür etiketini ayırıp temizlemek de dedemin gözetiminde yapabildiğim işlerdendi.



Yok size çocukluğumun postanesini uzun, uzun anlatmayacağım. Posta kutusunu gördüğümde içinden bir şeylerin kopmuş olduğunu düşündüm. En önemlisi o posta kutusunun fotoğrafını çekerken en son ne zaman mektup yazdığımı sordum kendi kendime. Yine kendilerine okuduğumda ağlatan,sevindiren, üzen, gözlerde ışıltılar belirten mektuplar okudum. Okuması yazması olmayanlara. Kimi yanık uçlu, kimi asker sigaralı, kiminin içinden bir demet saç çıkan.



Geçmişin mektuplarında ayrı bir sihir mi var. Geçmişin mektuplarında muhatabına zaman ayırmak ve muhatabını önemsemek vardı galiba. Ve tabii burada mektuptan anladığımız muhatabına yazılan tebrik, dilek, hal hatır ve bir haber verme eylemini içerendir.

Galiba kağıt ve kalemle kurulan bağ koptu. Fiziki olarak doldurduğunuz hacim nerede olursa olsun metalik bir sesle,mesajla gelen ve size sunulan çözümü tercih etmek sanırım daha kolay geliyor.



Şöyle bir zihninizi yokladığınızda mektup üzerine söylenmiş türküleri, manileri mektuplarda kullanılan dörtlükleri hemen hatırlarsınız. Çünkü sizde yazdınız Kah “yine yakmış yar mektubun ucunu” diyerek; kah “mektup selam söyle sılaya” . Özlediniz yazdınız, özlenildiniz size yazıldı.



Kim bilir ilk gençlik yıllarınızda kitap arası nameler gönderdiniz sevdiğinize.Yahut mektuplarınız ailenizin eline geçmesin diye P.K 167’yi kiraladınız.



Bizler mektup yazmayı bıraktık. Şimdi mobilize olmuş posta müvezzileri size tek insancıl mesajı, (dikkat mektup değil mesaj)bankanızın doğum gününüzü kutladığı “mesajı”getirebiliyor. O da sadece isminizin yer aldığı ve herkese gönderilen standart mesaj.



Mektup yazdığında, sevdiğine şu dörtlüğü yazan sevgilinin mesajının sıcaklığına odun olamayacak mesajlardan bıktınızsa bir yakınınıza muhakkak mektup yazın.



Mektup yazdım acele

koy koynuna gecele

mektup benim vekilimdir

koy koynuna gecele.



NOT: Yazının Kastamonu Gazetesinde yayınlanmasından sonra 3 No’lu Posta kutusu kayıplara karıştı.

Akıbeti Bilinmiyor…?</TD></TR></TABLE>
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cideliler.yetkinforum.com
 
3 nolu posta kutusu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CİDELİLER :: KASTAMONUDAN HABERLER-
Buraya geçin: