CİDELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİDELİLER

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DOSTLUK CİDELİLERİN BULUŞMA NOKTASI
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 DADAY REDİF KIŞLASI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ASİCİDELİ
Admin
ASİCİDELİ


Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY

DADAY REDİF KIŞLASI Empty
MesajKonu: DADAY REDİF KIŞLASI   DADAY REDİF KIŞLASI I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 09, 2009 12:17 pm

Daday Redif KışlasıBazı mekânlar vardır ki hemencecik hatırlatıverir şehidi ve gazisiyle bir milletin tarihini. Hayata tebessümle bakabilen Anadolu insanının ruh portresi saklıdır iki büklüm olmuş tarihi kışlalarda, evlerde, cephaneliklerde, kağnı arabasıyla mermi taşınan yollarda... Ve o günleri anlatan yanık türkülerin daha ilk kelimesi düşür düşmez dillere buğu buğu nemlenir gözler, tank gibi geçer kelimeler insanın yüreğinden. Maziye doğru insanı farkında olmadan savuruverir o acılı türküler, o kutsi mekânlar...
Daday şirin, sessiz, sakin, yavaş şehir “Citte Slow”,denilecek türden tarihi bir ilçe. Doğal güzelliğinin yanında zengin bir tarihi mirasa sahip. Bunlardan birisi de tarihi “Redif Kışlası”. Kastamonu’nun pek çok yerinde olduğu gibi Daday’da ki tarihi kışlanın önünden geçerken duygulanmadan geçip gidemiyor insan. İskeleler kurulmuş hummalı bir şekilde Mart ayından beri devam eden bir restorasyonu çalışması dikkatimi çekiyor. İyice silinmiş kitabesini okumaya çalışıyorum, sağında solunda dolaşıp fotoğraflar çekip halini anlamaya, dilini çözmeye çalışıyorum ve gözümün önünde koskoca bir tarihin yaprakları bir bir aralanıveriyor sanki.
Söylemesi dile kolay. Umman sahillerinden Temeşvar Yaylasına, Akdeniz’den Kafkasya’ya, Ege’den Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyanın yükünü omuzlarında taşımak için yollara düşen yağız Anadolu çocuklarının izleri, birbirinden değerli hatıraları gizli buralarda.
DADAY REDİF KIŞLASI Dadayredifkislasi
30 Ağustos Zafer Bayramı olmasına rağmen işçiler Ağustos sıcağında çalışıp çabalayıp ter akıtıyorlar. 2010 sonunda tamiri tamamlanacak olmasıyla son dönem ki önemli eserlerimizden birisini daha zengin hatıralarıyla günümüze taşınmış, tarih ve hatıralarımızı ete kemiğe büründürmüş olacağız. Sevinç hüzün iç içe bir yumak gibi oluveriyor. Ne de olsa galibiyetleri ve mağlubiyetleriyle, coşku ve hüznüyle, siviliyle ve askeriyle bir milletin tarihi gizli bu anıt eserlerde.
Bu eserin restorasyonu tamamlandığında iyi bir müze olur diye bir düşünce geçiyor içimden. İçinde o günlere ait her şey olsun istiyorum. Tarihi binanın kapısından çıkan herkes o günlerin rengine biraz da olsun boyansın diliyorum. Askeri elbiseler, tüfekler, rütbeler, nişanlar, künyeler, mermiler, mataralar, çarıklar, mektuplar, mendiller, miğferler, potinler, o günlere ait yemek listeleri, tarihi kahramanlarımıza ait portreler vs. Asker türküleri söylensin, ağıtlar yeniden bir daha taptaze dinlensin istiyorum. Dünü bugünle, bugünü de yarınlarla birlikte yaşayacağımız mekânların sayısı her geçen gün artsın istiyorum. Tarih bilincini canlı tutan biraz da böyle asırlık mekânlar değil mi?
Hepsinin ayrı bir öyküsü, ayrı bir kahramanı olsa da cepheye, sılaya ve askerliğe dair nice türküler yankılandı bu binaların önünde, avlusunda kimbilir? Kimi Çanakkale’ye kimi Galiçya’ya, bazısı Yemen’e kimi Dumlupınar’a, kimi de Sakarya’ya doğru giderken…
Son dönem Osmanlı mimarisinin ince işçiliğiyle süslenmiş bina Cumhuriyet döneminde daha çok yapılış amacına uygun şekilde Daday askerlik şubesi olarak kullanılmış. Son olarak da Daday Askerlik Şubesinin yeni binasına taşınmasından sonra özel idareye devredilmiş.

Bilinen o ki Daday ve çevresi gerek 1. Dünya savaşındaki cephelerde gerekse Kurtuluş savaşında en çok şehit veren ilçelerden birisi. Sadece ismi Ahmet olan Çanakkale’de şehit olan 18 yiğit var Daday’ın merkez ve köylerinden dersem meramımı kısmen de olsa anlatmış olurum. O günlerde Kastamonu’nun sayılı ilçelerinden birisi Daday. Şehitlerin, gazilerin pek çoğu o redif kışlasının önünde toplandı ağıtlar eşliğinde eprimiş elbisesi ile askere, cephelere uğurlandı.

Redif Alayları 19.yüzyılın ilk yarısında Sultan ll. Mahmud döneminde modern orduya geçilmesi ile birlikte oluşan askeri bir sistem. Anadolu’nun pek çok yerinde, imparatorluğun dört bir bucağında Sivas’ta, İskilip’te, Kerkük’te, Afyonkarahisar’da, Manastırda vb oluşturulmuş bu sistem. Redif; terhis edildikleri halde ihtiyaç halinde yeniden askere alınan kişilerdir. Bu süre 8 yıla kadar sürebilmekteydi.
Bir nevi ihtiyat birlikleri olmasına rağmen genellikle savaşlarda istihdam edilmişler. Süvari ve yaya olanları var. Her seferberlik döneminde Redif Alaylarının bulunduğu kışlalar önünde toplanılır, alaylar oluşur hareket düdüğü çaldığında gözyaşları sel olur, yürekler yanıp tutuşurdu. Bir daha kavuşmak mı belki? İşte o kışlalardan birisi de sözünü ettiğimiz işte bu Daday Redif Kışlası’dır.
O günleri en iyi anlatan ezgilerden birisi de herkesin bildiği O meşhur Yemen türküsüdür. Hâlâ evladının askere yollayan ana da eşinin tezkeresini bekleyen eş de o türküyü söylemeden bir türlü duramaz. O türkü her derde deva gibi gelir. İşte o türkünün de ortaya çıkış hikâyesinin de böyle bir redif kışlasının önünde, gözü yaşlı analar tarafından yakılıp söylendiği kabul edilir.
Kışlanın ardında, sıra Söğütler;
Zabitler oturmuş, asker öğütler.
Yemen`e gidecek bu koç yiğitler.
Kışlanın ardında, redif sesi var,
Duygularım biraz yatışsın diye gittiğim Daday Kelebek çayırında ki 30 Ağustos Zafer Bayramı at yarışları ile daha da efkârlandım. Tarihin yükünü taşıyan atlar beni eskilere çok eskilere doğru alıp götürdü. Daday’ın Kelebek Mahallesinde doğan, hayatı at sırtında geçen büyük asker Miralay Halit Bey sanki o küheylanların adı konulmamış süvarisi gibi geldi bana.

ALINTIDIR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cideliler.yetkinforum.com
 
DADAY REDİF KIŞLASI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CİDELİLER :: KASTAMONUDAN HABERLER-
Buraya geçin: