ASİCİDELİ Admin
Mesaj Sayısı : 1271 Kayıt tarihi : 18/06/08 Yaş : 53 Nerden : KADIKÖY
| Konu: TARİHİN KAVŞAĞINDAKİ KENT Paz Ekim 11, 2009 11:08 pm | |
| Tarihin Kavşağındaki Kent | Bundan belki de binlerce yıl öncesi. Roma İmparatorluğunun etkili bir yöneticisi, çağırmış yazıcısını; “Yaz oğlum”, demiş.
| | Tarihin Kavşağındaki Kent…
Bundan belki de binlerce yıl öncesi.
Roma İmparatorluğunun etkili bir yöneticisi, çağırmış yazıcısını; “Yaz oğlum”, demiş.
“Ben Roma İmparatorluğu’ndan”… diye başlayıp Mısır’da yaptığı işleri anlatan uzunca bir “icraatın içinden” döşenmiş.
Bunu kâğıda değil mermere yazmışlar. Hem de koca bir sütuna sığmamış, ikinci sayfaya yani yeni sütuna geçmişler.
Aradan yıllar geçmiş hem de binlerce yıl. Bulunduğu yerde upuzun otlar arasında yatarken İl Özel İdaresinin de katkılarıyla onarılmış, temizlenmiş uzmanlar tarafından okunmuş. Kastamonu Arkeoloji Müzesi bahçesine yerleştirilmiş ve ziyarete açılmış.
Tarihi değerlerimize verdiği önem ve Sanat’ın ve Kültürün ayağa kalkmasına verdiği destek için İl Özel İdaresi’ne Kastamonu halkı adına teşekkür ediyoruz.
En son olarak Araç Hükümet Konağı bahçesinde bulunan tarihi eserler yine İl Özel İdaresi katkılarıyla Müzeye getirilip yerleştirilmiş.
Şimdi Kastamonu ve civarını biraz gezen biri olarak nereye gitsem bir tarihsel yapıyla karşılaşıyorum. Kimi çok eski kimi de yeni.
Bazen bir yazıt (Meyre Tapınağı yazıtı) köy duvarında süs olarak öylece bekliyor.
Bazen bir köy türbesi önündeki aslan heykeli evliyanın biniti olarak kabul görüyor.
Bazen bir köy çeşmesine hoşluk olsun diye kim bilir hangi uygarlıktan kalan taş konuluyor.
Bazen sokakta gezerken bahçe duvarını oluşturan taşlarda o kadim uygarlıkların izini görüyorum.
Bazen şehrin ortasında bir parkın duvarında rastlıyorum kim bilir kimin mezarından kalan bir parçaya.
Bu şehir bir kavşak.
Bu şehir bir müze.
Nereye gitseniz, nereye baksanız farklı bir şeyler vardır.
Ama sadece bakmak yetmez görmekte gerekir.
En eski insandan başlayarak, tüm uygarlıklar bu kavşakta bir iz bırakmışlar. Kayalıklara oydukları ilk mabetlerle,mezarlarla başlamış bu hikaye.
Bu izlerden bir kısmı da müzemizin bahçesinde.
Bir kısmı ise orada burada köyde kasabada, şehirde, kışın kar yağmur, yazın güneşin altında bekliyorlar.
Binlerce yıldır olduğu gibi tarihe tanıklık ederek bekliyorlar.
Müzedeki eserlerimizin korunması açısından bir sundurma yapılsa bu eserlerin ömürlerine ömür katılacak ama…
Şimdilik beklemedeler.
Binlerce yıl bir şey olmamış şimdi mi olacak diyenlere müze bahçesine biraz daha dikkatli bakmalarını tavsiye ederim.
Kar, yağmur, buz, sıcak dışarıdaki eserlerin bağrına işliyor.
Bir sonraki nesilden ödünç aldığımız emanetlere biraz daha özen göstermek gerekiyor.
Çocuklarımız için değil..
Torunlarımız için.
Tüm insanlık için. | <table style="" width="272" border="0" height="45"> <tr> <td class="icerikbilgisi" align="left" height="22" valign="top">Yazar: Cebrail Keleş </td></tr><tr> <td style="margin-top: 0pt; margin-bottom: 0pt;" class="icerikbilgisi" align="left" height="22" valign="top"> Fotograf: Cebrail Keleş </td></tr><tr> <td style="margin-top: 0pt; margin-bottom: 0pt;" class="icerikbilgisi" align="left" height="22" valign="top"> </td></tr></table> <table style="" width="269" border="0"> <tr><td style="padding-top: 10px; padding-bottom: 10px;" width="250px;" align="center">
</td></tr></table> | kastamonupostası
alıntıdır
|
| |
|