CİDELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CİDELİLER

SÖZDE DEĞİL ÖZDE DOSTLUK CİDELİLERİN BULUŞMA NOKTASI
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ASİCİDELİ
Admin
ASİCİDELİ


Mesaj Sayısı : 1271
Kayıt tarihi : 18/06/08
Yaş : 53
Nerden : KADIKÖY

Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Empty
MesajKonu: Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya   Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya I_icon_minitimeSalı Kas. 09, 2010 2:36 am

Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Vahşi%20tabiat
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Andırız%20baraj%20vadisi
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Araç%20alakaya%20ekim%202010%20112
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Araç%20alakaya%20ekim%202010%20129
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Araç%20alakaya%20ekim%202010%20231
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Araç%20iğdir%20alakaya%20yolu
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Fotono1_sban
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Gümüş%20dere
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Sicim%20gibi%20yağmur%20başladı
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Soğanlı%20çayı


Cebrail Keleş / Kastamonu Postası / “Tarıma dayalı ilk uygarlıklar alüvyonlu topraklarda İÖ 5. binyılın ikinci yansında gelişmiştir Sabanın bulunmasıyla tarıma dayalı yerleşim yerleri kurulmaya başlanmıştır.”

Demek oluyor ki ilk sabanın toprağı yarmasının üstünden en az 8 bin yıl geçmiş.
Sabanın tarlanın yüzünde, öküzlerin ardında bıraktığı ilk izin ardından gelenlerde boş durmamış, şiirler yazmış, şarkılar söylemiş, maniler yakmışlar.
Bazen sevdasını tohum diye ekmiş toprağa, bazen hasretini kendi elleriyle büyütüp hasat etmiş, harman etmiş kara sevdam demiş, sadık yârimsin demiş.
Tıpkı bizim Âşık Veysel gibi. O da sadece kokusunu duyduğu ama göremediği sevdasının adını toprak koymuş.
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya Andırız%20barajı%20yapılacak%20vadi

Karnın yardım kazma ile bel ile
Yüzün yırttım tırnak ile el ile
Yine beni karşıladı gül ile
Benim sadık yârim kara topraktır

Araç Alakaya yolunda, dağların doruklarına doğru ilerliyoruz. Zirvelere yaklaştıkça bulutlar aşağıda kalıyor. Sağımızda dağ var, solumuz da uçurum. Uçurumun dibinde de Soğanlı Çayı ince gümüş bir ip gibi uzanıp gidiyor. Araç dağlarının eteklerinde sisin içinde başlayan yolculuğumuz, dağların zirvesindeki sis denizinin üstünden Soğanlı Çayının yardığı müthiş vadi kenarındaki Alakaya Köyünde sona eriyor.
Alakaya uzun bir kaya duvarının gölgesine kurulmuş vahşi bir doğa, nefes kesici bir manzarası olan küçük bir köy. Buranın adının kökenini anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Köyün sırtını yasladığı alacalı kaya duvarını görünce bu soru artık saçma kalıyor. Ama ilginç olan bu köyün eski adının Dırvana olması. Bir türbe kalıntısı ve tarihi özelliği olduğu iddia edilen yazılı taşları da varmış.
Köyde yaşlılar çoğunlukta,32 hanede 100 civarında kişi yaşıyor. Yaşlılar genelde emekli. Orman ve hayvancılık için uygun alanlar var ama yapanlar az. Çünkü genç nüfus olmayınca bu işler çok zor yapılıyor. Köydeki az sayıdaki İlköğretim çağındaki çocuklar taşımalı eğitimle yakındaki köye gidiyorlarmış. Aşağıda bir yerlerde 145 metre yüksekliğindeki baraj projesine ait hes (hidroelektrik) projesi yapımı için çalışan ekipler varmış.
Elimde makine köyde dolanırken arkadaşlar bir yeri işaret ettiler. Tarlada öküzleriyle çift sürmek için bekleyen biri vardı.
Etraftaki köpekleri filan unutup tarlaya daldım. Benim elimde fotoğraf makinesi, köylü dayımın elinde üvendire birbirimize bakakaldık. İlk söz benden geldi.
—Niye sürmüyorsun tarlanı?
—Öküzler gençtir, toydur, henüz kendi başlarına gidemiyorlar onlara yol gösterecek ipini tutacak biri lazım.
Bizim arkadaşlardan biri geldi, tuttu öküzlerin başından tarlada dönmeye başladılar.
Onlarla birlikte bende dönmeye başladım. Toplam bir dönüm ancak gelen tarlayı sürmek bu şekilde ne kadar büyük bir çaba gerektiriyormuş orada anladım.
Saban ve öküzlerle tarla sürmeye çalışan köylüme bakarken düşündüm ki burada zaman yok, durmuş.
Burası zamanın durduğu yermiş.
Binlerce yıl önce tarlalar yine bu şekilde sabanla sürülüyormuş. Aradan geçen bunca yıldan sonra değişen pek bir şey olmamış.
Her anı ayrı bir tablo güzelliğinde olan bu vadiden, bu zamanın durduğu köyden ayrılırken bir anda müthiş bir sağanak başladı.
Sicim gibi yağan yağmurun altında çamurlu topraklara sabanın batması için mücadele eden köylüyü ve yağan yağmura rağmen tarlayı sürmeye devam eden hayvanların fotoğrafını çekmeye çalıştım.
Zaman yok artık gidelim diyen arkadaşlara baktım.
Belki farkında değillerdi, belki bilmiyorlardı ama burada zaman durmuştu.
Soğanlı çayının kıyıcığından kıvrıla kıvrıla devam eden yoldan dönerken, çaykaşı köyüne geldik. Arkadaşlar Bu köy Tv lerde İtilmiş karakteriyle tanınan komedi sanatçısı İlyas İlbey’in köyüdür, bu köyün yaylasına at çiftliği kuracakmış dediler.
Benim aklım ise zamanın durduğu yerdeydi.
Yağmur dinmişti. Araç İğdir altta pırıl pırıl bir sonbahar güneşinin altında parlıyordu.
Ve yukarılarda bir yerlerde zaman durmuştu.

KASTAMONU POSTASI

ALINTIDIR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cideliler.yetkinforum.com
 
Zamanın Durduğu Yer Araç-Alakaya
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CİDELİLER :: KASTAMONU İLE İLGİLİ HERŞEY :: KASTAMONU VE İLÇELERİNİN TANITIMLARI VE RESİMLERİ-
Buraya geçin: