ASİCİDELİ Admin
Mesaj Sayısı : 1271 Kayıt tarihi : 18/06/08 Yaş : 53 Nerden : KADIKÖY
| Konu: TARİHİ BİNALARA LEVHA KONURMU Çarş. Haz. 25, 2008 1:37 pm | |
| |
<table width=535><tr><td class=TEXT1 style="PADDING-RIGHT: 10px" colSpan=2> Sokaklarda caddelerde farkında olarak ya da olmayarak bir çok levha ve yazı okuruz. Kimi soy ağacına uygun apartman isimleri, kimi kişilerin hayallerinden çıkmış dükkan isimleri. Bazen amaçsızca koyulmuş isimler bazen de fütursuzca kullanılan duvar yazma işleri ve duvar yazıları. Bu okuduğumuz yazılardan dikkatimi çeken ve çoğumuzun anlamlı ya da anlamsızca bakıp geçtiğimiz yazılardan levhalardan bahsedeceğim. Tarihi özelliği olan, atalardan bize yadigar kalmış binaların bir yerine asılmış levhalar görürüz. “Bu Bina Korunması Gereken Bir Kültür Varlığıdır.” Bir binaya bakarız bir de levhaya sonra biraz manalı biraz da imalı buruk bir gülümseme ile ayrılırız oradan. Korunması gerekli olan kültür varlığının bir harabeye döndüğünü görürüz. Levhanın anlamını anlamaya çalışırız. Son yıllarda ülkemizdeki tarihi eser restorasyonu oldukça yoğun bir şekilde yapılıyor. Kastamonu’da, Taşköprü’de, İstanbul’da ve ülkemizin bir çok şehrinde bunu görüyoruz. Ama bir başka gerçek daha var ki tarihin derinliklerinden bu güne ulaşmış binlerce eser de badece levhalar ile korunuyor sanki. Bu levhalar bir garabet oluşturuyor sanki. Koruması gerekir deniliyor ama harabeler yatağı oluyor, tinercilerin, gece kuşlarının, köpeklerin yatağı haline geliyor. Mesela, Taşköprü’de belediyeden, Liseye doğru çıkarken yeni caminin karşısındaki hamam buna bir örnek. Bu konuda devlete düşen görev kadar bize de görev düşüyor olsa gerek. Çünkü bu kültür varlıkları bizim ve bu varlıkları korursak asıl biz koruruz. Bir başka gerçek de devletin yetkililerin bu konuda biraz kafa yorması gerekir diye düşünüyorum. Gençlerimizin bu ata yadigarlarına tahrif etmemeleri gerekir. Sokaklara, duvarlara yazdıkları aşk ilanını bu eserlere yazmamalı diyorum. Bir bakıyoruz ülkemizin bir çok yerinde sanat tarihçilerinin paha biçemedikleri eserlere gençlerimiz ilan-ı aş sözcükleri yazmışlar. Son söz olarak diyorum ki: Korunması gereken birer kültür varlığı olan bu eserleri ya koruyalım. Gerçek manada yerine oturtalım. Ya da yıkılmışı harabe olmuş bir binaya bu levhaları korunacak hale geldikten sonra asalım. </TD></TR></TABLE> |
| |
|